Amniyotik membran, periferik yara sebepli amputasyonu ve mortaliteyi azaltmak, yara iyileşmesini hızlandırmak, ağrıyı dindirmek ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla kullanıma uygundur.

İçeriğinde bulunan mezenkimal kök hücreler, büyüme faktörleri ve enzimler, dermal rejenerasyonu hızlandırarak yara kapanmasına katkı sağlar. İnflamatuvar çevre düzenlemesi yaparak iyi vaskülarize matriks granülasyon dokusu oluşumunu uyarır. Keratinosit migrasyonunu hızlandırıp, iyileşen yara hücrelerindeki apoptozu önler.

Mezenkimal kök hücreler aynı zamanda diyabetik dokularda iyileşmeyi de hızlandırarak, iyileşmeyen ülser oluşumlarını da önler. Amniyotik membran yanık tedavisinde de güvenle kullanılabilir.

Yanık/yara yüzeyine tam olarak yapışan amniyotik membran, yara yerine fibroblast göçünü ve bölgedeki kollajen gelişimini sağlayarak, yara iyileşmesini hızlandırır.

Resim-5: 78 Yaşında Erkek Hasta (Prostat CA + KOAH) Total Diz Artroplasti Sonrası İyileşmeyen Yara

a) Amniyotik membran uygulamasından önce, Uygulama sonrası: b) 14. gün, c) 28. gün, d) 60. gün e) 75. Gün (Riordan et al. J Transl Med 2015)


Amniyotik membran, yara yerinde özel maddelerin salınımını sağlayarak epitelyal yenilenmeyi arttır.

Bakteriler, yanık hastalarında septisemiye ve ölüme yol açan nozokomiyal enfeksiyonun önemli nedenleridir. Yanık tedavilerinde bakteri enfeksiyonuna dair direnç gelişmesi de tedavileri zorlaştırmaktadır. Amniyotik membran kaplı olan yaralarda infeksiyon gelişmemesinin nedeninin amniyotik sıvı içinde bulunan progesteron ve lizozomlar olduğu kanıtlanmıştır. Progesteron özellikle Gr (+) bakterilere karşı bakteriostatik etkilidir.

Amniyotik membranın yara yüzeyine tam olarak yapıştığı, membran ile yara yüzeyi arasında akümülasyon olacak kadar dahi boşluk kalmadığı ve bakteriyel kontaminasyonu önlediği gösterilmiştir. Amniyotik membran kaplanan yanık alanlarının %80’inde enfeksiyon gelişmediği saptanmıştır.

Amniyotik membranın yara yüzeyinden sıvı, ısı ve protein kayıplarını anlamlı derecede azalttığı da kanıtlanmıştır.

Resim-6: Ciltte Termal Yanık

a) Akut dönem, b) 2. gün – c) Debridman ve amniyotik membran uygulaması, d) 7. gün, e) 14. gün, f) 30. gün. HAM uygulaması

(Paul M. Glat, Current Techniques for Burn Reconstruction 2017)


Yanık sonrasında sinir uçlarının açığa çıkması ve havayla temas etmesi sonucu oluşan ağrının, amniyotik membran sayesinde hava ile temasının önlendiği ve ağrının azaldığı gösterilmiş, amnion kaplanan yanık yaralarının %52’inde ağrının tamamen kaybolduğu bildirilmiştir.

Eskandarlou ve arkadaşları, yanık tanısı ile hastaneye yatırılan 32 hasta üzerinde klinik bir çalıma gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada, geleneksel tedavi olan deri grefti nakli ve amniyotik membran transplantasyonu kullanılarak tedavilerin birbirleriyle karşılaştırmaları yapılmıştır. Aynı zamanda bu çalışma, amniyotik membranlı biyolojik sargının donör sahadaki ağrının azaltılmasında etkinliğini ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır.

Bunlarla beraber, donör bölge uzvundaki vücut hareketinin iyileştirilmesi, pansuman süresinin ve enfeksiyon riskinin değerlendirilmesi yapılmıştır. Deri greftlerinden sonra donör bölgenin ağrılı olduğu ve hastaların hareketsizliğine neden olduğu, ayrıca onları enfeksiyona, hipertrofik skar oluşumuna ve hastanede kalış süresini artırabilecek renk değişikliklerine ve hatta daha sonraki kozmetik cerrahinin göstergesi olabilecek değişikliklere eğilimli hale getirdiği tespit edilmiştir. Hareketsizlik, derin ven trombozuna (DVT), solunum, gastrointestinal, endokrin ve elektrolit bozukluklarına neden olabilmektedir. Eskandarlou ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen çalışmada elde edilen veriler aşağıda gösterilmektedir.

 

 1: Comparing the average pain score in the two case area of intervention (dressing with amniotic membrane) and control (general dressing) in the varied research days

Day

Average of intervention area

Number

Average of control area

Number

P value

1

5.21

32

7.2

32

0.0001

2

4.15

32

5.9

32

0.0001

3

3.56

32

5.12

32

0.001

4

3.06

32

4.15

32

0.016

5

2.68

29

3.51

29

0.057

2: Comparing the average pain ranks in the two case area of intervention (dressing with amniotic membrane) and control (general dressing) in the varied research days

Day

Average of intervention area

Number

Average of control area

Number

P value

6

19.69

21

23.31

21

0.32

7

16.17

18

20.83

18

0.17

8

9.55

10

11.45

10

0.44

9

6.25

6

6.75

6

0.79

10

5.3

5

5.7

5

0.81

11

3.5

3

3.5

3

1.00

12

1.75

2

3.25

2

PV0.22

13

1.75

2

3.25

2

PV0.22

14

1.5

1

1.5

1

1.00

3: Comparing the average move score in the two case organs of intervention (dressing with amniotic membrane) and control (general dressing) in varied research days

Day

Average of intervention area

Number

Average of control area

Number

P value

1

3.06

32

2.03

32

0.0001

2

3.28

32

2.53

32

0.007

3

3.59

32

2.78

32

0.002

4

3.81

32

3.2

32

0.027

5

2.68

29

3.24

29

0.012

4: Comparing the average move score in the two case organs of intervention (dressing with amniotic membrane) and control (general dressing in varied research days)

Day

Average of intervention area

Number

Average of control area

Number

P value

6

24.12

21

18.88

21

0.135

7

19.44

18

17.56

18

0.135

8

11

10

10

10

0.553

9

6.42

6

6.58

6

0.656

10

5.5

5

5.5

5

1.000

11

3.33

3

3.67

3

0.796

12

2.5

2

2.5

2

1.000

13

2.5

2

2.5

2

1.000

14

1.5

1

1.5

1

1.000

 Tablo-3: Amniyotik membran uygulaması yapılan yanık hastalarının ağrı durumu, ağrı skoru ve hareket aralığının, kontrol grubundaki hastalarla karşılaştırılması. 

(Eskandarlou et al World J Plast Surg. 2016) 

Diabetes Mellitus (DM), insülin sekresyonundaki, insülinin etkisindeki veya her ikisindeki kusurlardan kaynaklanan hiperglisemi ile karakterize edilen bir metabolik hastalıktır. Diyabet hastalığı, hem akut hem de kronik komplikasyonlar nedeniyle yüksek bir morbidite ve mortalite oranına sahiptir. Akut komplikasyonlar arasında hipoglisemi, diyabetik ketoasidoz ve hiperosmolar koma bulunur. En yüksek morbidite oranlarına neden olan, iskemik kalp hastalığı, periferal vasküler hastalık, nöropati veya renal nefropati ise kronik komplikasyonlardır.
 
Yaygın bir kronik komplikasyon ise diyabetik ayak yaralarıdır. Öncelikle yüksek mekanik basınç veya ayaktaki travma nedeniyle oluşur. Daha sonra yara iyileşmesi nöropati, vaskülopati ve immünopati ile komplike hale gelir. Hastalığın ilerlemesi ve tedavinin yeterli gelmediği durumlarda ampütasyon yoluna gidilmektedir.










   Resim-7: Alt Ekstremitede Diabetus Melutusa Bağlı Kronik Yara
   a) Pre-op, b) Amniyotik membran uygulaması,
   c) Ülserin boyutunda azalma, d) Üst ülserin tamamen iyileşmesi, alt ülserin          
   boyutunda %70 azalma.
   (ElHeneidy et al, 2015, Int J Womens Health. 2016)









Amniyotik membranın klinik kullanımının uzun bir geçmişi vardır, cilt yanıklarının ve yaralarının tedavisindeki uygulamasıyla ilgili ilk raporu bir asırdan fazla bir süre önce yayınlamıştır.
Günümüzde amniyotik membran doktorlar tarafından sadece yanıkları tedavi etmek için değil, kronik diyabetik ayak yaralarının tedavisinde de yaygın olarak kullanılmaktadır (Kannaiyan ve ark, 2016).